31 Mart 2010 Çarşamba

trip no1

hep kendime soruyorum ne eksigim var diye ne eksigim var digerlerinden ben de herkes gibiyim işte iyi olmaya çalıştıkça neden böyle oluyo neden sürekli sevdigim insanlar üstüme çıkıyo ve canımı acıtıyo sürekli belki ben de başkalarına göre o 'insanlar' grubundanım ama o gruba girmemek icin arayıp soruyorum herkesi falan ben cok hastayım su anda acaba kac kişi biliyo kaç kişi farkında selin hasta ve cok üzgün cünkü her hasta oldugumda nedense bana bi alınganlık cöker daha bi aranılıp sorunulmak isterim ve işte öyle. o yüzden beni arayın. beni bu dönemde arayan insanları daha çok seviyorum daha bi kıymetlimiss oluyo nedense. öyle işte. bugün beni sabancıdan bi arkadaşım aradı, dün sgmden cıkarken görmüştü beni o kadar mutlu oldum ki 'dün kötüydün, doktora gittin iyi misin' dedi evet cok normal bişi belki ve aradıktan sonra direkt o kadar mutlu oldum ki yanagıma allık geldi. babam bugün beni okuldan aldı eve getirdi hastayım diye. şimdi evimdeyim. evimi çok seviyorum. 'tas tas' corba ictim iyileşmesem bile ailemi görmek bana iyi geliyo, yurtta kalsam bana bakıcak arkadaslarım da var cok sagolsunlar bugün yine iyi hissetmem ondan. yalnız bu yazı o kadar cirkin ve üzücü bi yazı oldu ki. bi süre sonra silmek lazım. çok ühüh hastayım ama hastalıgımda yanımda olanları çok seviyorum yazısı oldu. ha bi de bugünün anısına ' BIG BROTHER IS WATCHING YOU'.


şey

hasta


olmayın

olur

mu
?


uyuyim ben en iyisi
don’t stop don't stop
just keep on going
until i come
until i come in.

26 Mart 2010 Cuma

11 Mart 2010 Perşembe

miş.

ve ben kendimi galiba daha çok seviyomuşum, karar verdim.

10 Mart 2010 Çarşamba

Yara

dünyanın en çok düşen insanı olabilirim.
otururken, yürürken, koşarken, gülerken, ağlarken... ben sürekli düşerim. sonra da ağlarım genellikle, bazendi de gülerim. canım acır baya baya, yara olur dizim, elim. geçen hafta da bundan pek farklı bir olay olmadı. hava güzel gibiydi, dedim ki 'ben bu okula bu kadar bisikletimi getirdim neden kullanmıyorum', indim aşağı aldım a6nın önünden bisikletimi çok tatlı ve mutlu bi şekilde sürüyorum böyle, gülçinin camını tıklatiyim ki havamı atiyim dedim. 'tamam tamam bakıyorum hatta geliyorum'' dedi, ben o sırada artist hareketlerine başlayan selin olarak 'GÜLÇİN BAKIYO MUSUN' diye bağırıyodum, sonra bakıyo mu diye kontrol etmek için kafamı arkaya çevirdim... bisikletle 'cumburlop' bi şekilde camura girdim, elim kolum kanadı direkt. medline a gittik, bişi sürdü işte, sonra VOV ACIYA COK DAYANIKLISIN dedi. dalga mı geçti bilemem. ama evet 18 senedir ha paso düşe düşe bu bana baya bi hayatın bi parçası gibi gelmeye başladı, sabancıdaki arkadaşlarım bile artık ben düşünce tepki vermiyolar. neyse bu yara oldu iki gün yürüyemedim baya vs, sonra yürümeye başladım, ekin sürekli 'yanlışlıkla (!)' yarama vurdu derken, o en acılı süre geldi... YARAM İYİLEŞMEYE BAŞLADI. böyle çirkin bişi yok. teorik olarak en güzel dönemi olması gerekiyo, hani vücuttan gidiyo falan ama yok yani yok kaşımdan duramıyorum, sürekli krem sürüyorum aklım başka yöne kaysın diye. (aklın başka yöne kayması ?). ama işe yaradığını söyleyemem hatta bu blogu yazarken tek düşündüğüm şey onu kaşımak. ama sana göğüs gericem bebeğim, seni bacağımda tutmicam. GİDİCEKSİN BU DİYARLARDAN. seni seviyorum öptüm bys.

**sivilceler için 'onlar birer talı küçük misafir, onlara iyi davranalım, hatta cips vs tarzı şeylerle onları büyütelim, çünkü kimse evden zayıflamış olarak ayrılan misafiri sevmez.**

bu düşüncemi de paylaşmak istedim, tabii bunlar benim düşüncelerim. MEINE GEDANKE. (bkz: saray kızı)


öyle işte.
yaralarla
yaralarsız
hayat
geçiyo...
diye damara bağlamadan bi de benim sivilceme yollamak istediğim bi şarkı var, sivilcem çıkınca bu şarkı aklıma gelir, gülerim.

'unutmam seni, çok acı verdin gitmeden, hala çok yeni, yarası saklı derimde'


Oyeman
Oye.
Sanapuanım9kanka.

8 Mart 2010 Pazartesi

Some girls are bigger than others.

and let me kiiissss you ahaha !
morrissey. insanı aşık olmasa da düşündürttüren, the smithsle yardıran. ne biliyim çok farklı. ya da ben çok etkileniyorum böyle şarkılar olsun, mesela bi şarkıda işte intikam var böyle eski sevgiliye laf sokmalar, kondurmalar, hemen o sağ el havada, işte -why did you come here when you know it makes things hard for me derken kaşların büzülmesi, ama sonra let me kiss you dinlerken mutlu hissedilmesi, birden ya benim de tipim iyi değil ama kalbim sana açık bak tribine girilmesi, irish blood, english heart dinlerken ingiliz olunması birden. bunlar morrisseyin bizi soktuğu garip kafalar, ama güzel hisler. mesela şimdi bu blogu benim dışımda kimse anlayamaz, morrisseyi seviyosa çok güzel anlar, böyle ay bebegims cnms der bana. sağolsun. ben de ona derim ki : send me the pillow, the one that you dream on, and ill send you mine !

ayrıca teşekkürler,
gerçekten de
some girls are bigger than others
and
some girls' mothers are bigger than other girls' mothers.
nokta.

4 Mart 2010 Perşembe

the girl and the robot


i go mental every time you leave for work
you never seem to know when to stop
i never know when you'll return
i'm in love with a robot

in the night, call you up and
wanna know when you're coming home
don't deny me, call me back
i'm so alone

in the night, wait up for you
even though you don't want me to
go to bed, leave the lights on
what's the use

so you want to understand me
you just see what you want to see
there's no way i can help you out
you don't know what it's all about

fell asleep again in front of mtv
god, i'm down at the bottom
no one's singing songs for me
i can't wait for tomorrow

when you're gone and rain starts falling
i just sit here by the phone
don't deny me, call me back
i'm so alone

oh, when you gonna come home?
oooooh i just gotta know
when you gonna come home?
oh

baby i can't stand it when you go to work
you never seem to know when to stop
i never know when you'll return
i'm in love with a robot

in the night, call you up and
wanna know when you're coming home
don't deny me, call me back
i'm so alone


yazmasam olmazdı ki. 09'da en çok dinlediğim şarkı. ve asla sıkılmicam galiba. röyksopp sen ne güzel bi grupsun öyle ya.

klibine burdan.