yapmam gereken tonlarca şey var, ama ben sizlerle şu anki duygu ve düşüncelerimi paylaşmak için buradayım. içimde çok güzel hisler var bu aralar, böyle pır pır. olympostan döndüm, 32 diş etrafta dolaşmaktayım ve mutluyum a dostlar. gittiğim ilkokuldaki çocuklar bana bissürü mektup yazmışlar, bence dünyadaki en güzel mutluluk küçük bi çocuğun sana mektup yazması, o kadar saf ve güzel o kadar içten ki. hakan 'selena abla' demiş, cabir 'bizi dışarı oynamaya çıkarırsan çook sevinirim, öğretmenimiz bize çok kötü davranıyo, arkadaşlarım arasında bana en iyi davranan sensin' demiş, gel de duygulanma. geçen hafta şiddetle ilgili bi çalışma yaptık, bi elin beş parmağına bu yaşına kadar hayatında şiddet gördüğün insanların adlarını yazıyosun, hepsinin en üzün parmağında 'öğretmen' yazıyo. zaten bu girdiğim sınıfta toplamda 4 adet sopa var. böyle şeyler görünce kafayı yiyosun ama işte onların da bizimle geçirdiği saat 'mutluluk saati'ymiş öyle demiş havva da :).
ceren: 'benim 2 tane kardeşim vardı, bi kız bi erkek, ikisi de öldü, keşke sizin gibi abla ve abilerim olsa' demiş.
keşke benim de ceren, onur, nurcan gibi zilyon tane kardeşim olsa :)
sevmekten öte.
yirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder