24 Kasım 2009 Salı

tripler

bizim burda bi teyze var. tam mutfak balkonunun karşısında. yemek yerken hep bizi izler. ama gözü sanki biraz fazla uzaklarda. hep yalnız ben onu hiç yemek yerken göremedim . hep oturur bir köşede. ben gidip onun elini öpmedim/öpmek istemedim. şimdi yine göz göze geldim teyzeyle. bir gün merhaba demeli mi yoksa devam mı etmeli teyzenin dalgın bakışlarını izlemeye ?

dün ece'yle yolda yürürken bir kadın geldi. gözlerinde acı bir ifade. 'karşıya geçmemiz lazım paramız yok' dedi,yanımda hasta var dedi. bilemedik bi an ne yapacağımızı. 'baya' bi para verip, sonra oradan yürürken birbirimize aynı gözlerle baktık. ''acaba ?''... şüphelenmek normal mi yoksa çok mu paranoyak yaptı bizi bu yaşam tarzı ?

konuşurken insanlar benim yüzüme baksın istiyorum. ama bazen de ben onların yüzüne bakmıyorum. insanların yüzüne bakmak gerçekten bir samimiyet belirtisiyse eğer; yüzüne baka baka yalan söyleyenlere ne demeli ? bu bir paradoks mudur ?





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder