11 Şubat 2010 Perşembe

değişime uzaktan bakış

bundan tam 5 ay önce, aslımla konuşuyoduk, yeni üniversite her şey çok değişecek diyorduk. baya büyük hayaller kurduk. ben üzülmeyi, bişeye çok uzun süre kafayı takmayı sevmem, gülmek beni baya mutlu eder. bu aralarda yine çok mutluydum. yine ''her şey çok güzel olacak, içimde bi his var'' diyordum. sonra bi baktım ben 5 ay önce de bunu diyordum ve hayatımda HİÇBİR ŞEY değişmedi. evde haftanın 7 günü yokum evet ama ee? ben yine boş zamanlarımda deli gibi bilgisayar oynuyorum, yine resim çiziyorum, yine bi filme takıp, onun hakkında 7/24 insanları darlıyorum. ama ee ? buraya 'bi baktım' noktasına gelmemi sağlayanda aslıyla konuşmam oldu. ''hatırlıyo musun?'' dedi, ''ÖSS'ye tam 2 ay kala, bunalımların kralını yaşarken, çok değecek diyorduk, seneye her şey çok farklı olacak ve bu 4 senenin acısını çıkartıcaz, her şey değişecek ya, değecek şu an çektiğin tüm sıkıntılara, aldığın kilolara, yüzündeki sivilcelere, egzamalara, ağladığın zamana değecek, taktığın o insanlara 'peh' diyeceksin, hayatına öyle insanlar girecek ki 'oh be diyeceksin, iyi ki uğraşmışım bu kadar'... bi baktık, noldu dedik, noldu, ne değişti, aynı tas aynı hamam. sonra biz yine bişi oldu, aslıyla yine güldük. en azından değişmeyen en 'mükemmel' şeylerden biri de bizim dostluğumuz. herhangi bi' problemde, sevinçte, üzünçte biz birbirimizi çok iyi anlıyoruz, en azından değişmeyeceğini biliyoruz bunun da. bunu sevinip ondan sonra gözümüzü açabiliriz sevgili aslı arda :)...

daha beraber çook gülmemiz dileğiyle..
gobabygobabygo (:


PS: biraz umut için bu blogun ardından sam cooke-a change is gonna come dinledim. evet yaptım bunu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder