4 Ocak 2011 Salı

kylowhere

Bu kadar saçma sapan işlerin, finallerin, iki dersten kalma tehlikemin arasında nedense bende her şey çok güzel olacakmış gibi bir his var, ya da uykudan yeni uyandım onun tatlı mutluluğu var, bilemedim, ama böyle her şey pembe gibi pamuk gibi. Son 1 aydır oda arkadaşımla sürekli yemek yiyoruz, ve ben bunu dün -adı lazım değil- bi kızın fotoğrafına bakarken fark ettim. Ama kız benle baya alakasız bildiğin. kıza bakıp ben son zamanlarda çok yiyorum dedim. (dipnot: kız zayıf değil) yılbaşına çok sevdiğim, tanımadığım, bi de beni facebookundan silen insanlarla girdim. Ama yılbaşından sonra tekrar facebooka eklediler beni. Galiba yine arkadaşız. annem fasıla gitti arkadaşlarıyla, ablam da benim evin yakınında bi yerde bi ev partisindeydi, babamı bilmiyorum. gelince sorucam. son dakika haberi kendileri belki de 23 şubatta buralara gelmeyi planlıyorlarmış. Gözünü seveyim 23. Bu arada ben bu finallerin arasında CIP hatay kendini keşfete başvuru yaptım. Şu an aklıma geldi bi de yaptığım, böyle o an formu doldurup kapamıştım çünkü, 7sinde belli oluyomuş o da. Hadi bakalım. Şu an önümde kitaplar duruyor, canım nedense dışarı çıkıp yürümek istedi sadece. bu sabah uzun süredir hasta olmadığımı düşündüm, genellikle 2 haftada 1 hasta olurum çünkü. Tü tü tü. Keşke spora devam etsem, dün Tuğçe'yle konuştuk biz bu dönem bir kere bile spora gitmedik. Peki ne yaptın diye sorarlar, onunda cevabını veriyim; hiç. Kendimi bu kadar sosyal hayattan soyutladım ama bunun bana ve akademik hayatıma bir getirisi olmadı, lakin notlarım pek iç açıcı değil. Aramızda kalsın ama bunlar, babama telefonda derslerim geayet iyi dedim. Neyse şimdi vicdan azabından ölmeden, gidip essayime çalışayım. Görüşürüz.


Bi de kilo falan dedik ya kylo where diye bi ürün vardı, noldu ona ? dünyanın en komik ismi çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder